Başbakan Erdoğan, İsrail televizyon kanalı, Channel 10′nun büyüteçinde: “Erdoğan Neden Bize Karşı?”

İsrail televizyonu Channel 10, Başbakan Erdoğan ile ilgili televizyon programı programının yazılı dökümü (script):

Biz tabiki siyonizme karşıyız. Siyonizm de İsrail’in temelidir.

Savaşı İsrail başlattı
Oshrat Kotler Channel 10: Geçen hafta İstanbul sokaklarında dolaştım. İnanması güç ama bu sözleri Ortadoğu’da İsrail’e en dost ülkede duyuyorum.
Türk halkı İsrail’e karşıdır
Bu sözleri söyleyenler son zamanlarda İsrail’e karşı yapılan gösterileri düzenleyen radikal İslam örgütü üyeleri
DEATH TO ISRAEL

Hamas’ın savaşma hakkı vardır

Geçmişte, diğer hükümetler zamanında bu insanlar kışkırtma ve tahrik suçundan tutuklanırlardı. Ancak Türkiye’nin bugünkü başbakanı bunları durdurmak için birşey yapmadığı gibi… epey zamandır İsrail’e karşı duyguları alevlendirmek için kendine düşeni yapıyor.

Türk başbakanı İsrail’den nefret eden, antisiyonist, antisemit biri mi? Yoksa sadece pragmatik bir politikayla Araplarla İsrail arasında barış ve genel olarak Doğuyla Batı arasında bir köprü vazifesi gören birisi mi?

>>>>

Burası Kasımpaşa… burada İETT takımında futbol oynardı

Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’un fakir semtlerinden Kasımpaşa’da büyüdü. Babası berber, annesi ev kadınıydı. Ailesinin geçimini sağlamak için sokaklarda calşımak zorunda da kaldığı çocukluk senelerinde – daha sonraları yönetimden düşüreceği elit tabakaya karşı kin beslemeye başladı.

Alış verişini bu bakkalda yapardı
Çocukluğunu biliyoruz beraber büyüdük
Çok iyi insanlar

Erdoğanın büyüdüğü mahalle, 7 senelik iktidardan sonra da mahalleye gurur getiren başbakan hakkında sadece övgü dolu sözler söylüyor
Erdoğan’ın Külkedisi gibi yokluktan gelip başarılı olması politik hasımları tarafından bile övgüyle anlatılıyor

Erdoğan radikal İslami terbiye aldı. Bu terbiyeye göre Yahudileri sevemez.

Rafael Sadi, Erdoğan’ın aynı mahalleden oklu arkadaşı. Sadi, Erdoğan’ın geçmişinden endişeli. Bu geçmişe bir örnek olarak Erdoğan’ın 1974, sonraları defalarca kapatılmış Erbakan’ın partisinin üyesiyken yazdığı Yahudi karşıtı bir piyesi gösteriyor.

1974 te MAS KOM YA diye bir piyes yazdı. Yani MASonlar KOMünistler ve YAhudiler. Piyesin ana teması bu üç kuvvet İslam’ın düşmanı olduğu.

BU piyesi Erdoğan yazmakla kalmadı. Hem sahneye koydu hem de oynadı. Piyes 10 kere oynandıktan sonra Erbakan’nın emriyle sahneden indirildi. Bu piyesi çok radikal bulan Erbakan partisinin provokasyon yapma gerekçesiyle tekrar kapatılacağından endişelenmişti.

Erdoğan’ın kökleri çok koyu İslama dayanır. Bu köklerde de İsrail sorunu her yerdedir.

Yahudilerin ve bilhassa Türk kökenli olanların Erdoğan’ı antisemit ve İsrail’e karşı olarak görmeleri mantıkidir. Fakat diğer Türkler ne düşünüyor?
Türkiyenin önde gelen gazetecilerinden biri bizi evinde ağırladı ve Erdoğan ve etrafındakiler için fikirlerini bize açıkladı.

Kanımca hiçbir zaman İsrail hakkında iyi fikirleri olmadı. Samimi olarak İsrail’in Filistinlileri katlettiğini düşünüyor. Fakat aynı zamanda pragmatik biri.

Lise öğrenimini İstanbul’un en dindar mahallesindeki bu İmam Hatip okulunda yaptı. Okulda çekim yapmamıza izin vermediler, fakat biz kamerayı açık bırakarak ne sakladıklarını anlamaya çalıştık. Cevabı hemen aldık

Bizim ülkemizde derslere başımız kapalı giremeyiz. Fakat müdürümüz bize başı kapalı derslere girmemize izin veriyor.

Bunu anlamak önemli. Günümüzde başbakanla laikliği savunanlar arasında acımasız bir mücadele sürdürülüyor. Bu mücadelenin bir yüzü okullarda başörtünün serbest bırakılma konusu. Bu okulda okumuş olan başbakan hala anasayayı değistirebilmiş değil fakat gördüğünüz gibi bir yolunun bulmak mümkün.

Çay alırım teşekkür ederim

Kendimizi İsrail’den gazeteciler olarak tanıttığımızda bize davranış terbiyeli ve ciddi. Beş dakika geçmeden bize ahlak dersi vermeye başladılar. Ortadoğu’daki durumdan İsrail Hamas’tan daha az suçlu değil.

Liseden sonra Erdoğan politik hayata atılıyor. Zamanında kanun dışı olan Sufı Nakşibendi tarikatına giriyor. Diğer birçok sufi tarikatın aksine bu tarikat radikal ve günümüzde dünya çapındaki teşkilatı Hamasın ve İsrail’e karşı Cihadın destekçisi.

Burada 1983 te Erbakan’ın partisinden olan Erdoğan’nın Yahudiler Siyonistler ve Batı hakkında neler düşündüğünü duyuyoruz.

10 Nisan 1998 de o zamanlar İstanbulun popüler Belediye başkanı ve Türkiye’deki İslami eylemcilerinin en göze batanı Erdoğan’ı 10 ay hapise mahkum etti. Suç halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek. Nedeni Erdoğan’ın Türkiyenin güneyinde İslam eylemcilerine okuduğu bir şiir.

Minareler süngü, kubbeler miğfer
Camiler kışlamız, mü’minler asker
Bu ilahi ordu dinimi bekler
Allahu Ekber, Allahu Ekber”

Laik Anayasayı koruma görevi olan ordu için bu şiir Erdoğan’ı bir tehdid unsuru olarak görmesi ve tutuklanması için yeterli sebepti. Dört sene sonra Erdoğan genel seçimleri kazanarak Türkiye’deki en kökten politik değişikliği gerçeklerştirecekti.
Erdoğan Hükümeti sırasında Türkiye’de Hamas açıkça faaliyet göstermeye başladı. Haled Meşal Ankara’ya davet edildi. Ahmedinejad da.

Hamas’ı Türkiye’ye davet eden oydu. Benim gibi düşünenler kızgınlıktan çıldırdık.

Cumhurbaşkanı danışmanı ver İktidar partisinin üyesine Hamas’a yardım bağışları hakkında ne düşündüğünü sorduğumuzda çok şaşırdı

Türkiye’de böyle şeyler olmaz onlar burada para toplamıyor.

Başbakanın aşırı sözleri hakkında düşündükleri…

Emin olun ki bunlar hissi konuşmalar. Bunları söyledikten beş dakika sonra ne söylediğini hatırlamaz. Hatta pişman bile olur.

Diğer bir parti üyesi ve Erdoğan’nın çocukluk arkadaşı bizi davet ettiği sabah kahvaltısında Hamas ve İranla ilişkilere ve Erdoğana başka bir bakış açısı getiriyor.

İsraillilerde Erdoğan’nın bizi sevmediği şüphesi ve korkusu var…

Fakat başka türlü düşünenler de var

Eğer İsrail kimsenin umurunda olmayan bir yer olsaydı Erdoğan da umursamazdı. Fakat Erdoğan hakkıyla Türkiye’yi Orta Doğu’nun lideri durumuna getirmek istiyor. Dolayısıyla Erdoğan her seferine İsrail’e karşı bir çıkış yaptığında gerek Türkiye gerek Arap ülkelerindeki kitlelerin gözüned kahraman oluyor.

Bedri Baykal Türkiye’nin ileri gelen ressamlarından. Erdoğan’nın İslam dünyasının lideri olma arzusu herşeyden önce onu ülkesinin İslamlaşması yüzünden rahatsız ediyor.

21 tane kitap yazdım. Birinin adı Tahran’a doğru Avrupa’ya biletle AKP Ekspresi. Trene Avrupa’ya gitmek için biniyorsunuz fakat kendinizi Tahran’da buluyorsunuz.

Batı ve laik okul sistemi yavaş yavaş yokediliyor. Sanat dersleri azaltılıyor. Birçok felsefe dersi iptal edildi. Gitgide artan bir tutuculuk ve dincilik var. Erkek ve kadınların beraberce gidebilecekleri çayevleri günden güne azalıyor. Anadoluda birçok şehirde alkollü içki bulmak zor.

Fakat hepsi bukadar değil. Son haftalarca onlarca emekli subay darbe suçuyla tutuklanıyor. Ordu Anayasayı ve subaylar Atatürk’ün mirasını korumakla görevlidirler.

Aradığımız subaylardan hiçbiri bizible görüşmeyi kabul etmedi. Ordu görevlileriyle röportaj denemelerimiz başarısızlıkla sonuçlandı. Bu çekingenliğin nedenini anlamak kolay. Geçtiğimiz sene 200 e yakın subay ergenekon adlı terör örgtü üyesi olmak suçuyla tutuklandı. Bu örgütün maksadı askeri bir darbe yaparak Erdoğan hükümetini devirmek.

Bugüne kadar birçok tutuklu hakkında tam bir suçlama yapılabilmiş değil ve tutuklananların çoğu hiçbir gerekçe olmadan hapisteler.

Bu emekli mühendis Hamdi Ecevit’in başına gelen.

Hamdi hiçbir suç duyurusu ve iddianame olmadan dört ay hapis yattı. Gizli bir örgüt üyesi olduğunda dair hiçbir delil olmamasına rağmen, bilhassa bu röportajdan sonra Hamdi tekrar tutuklanabileceğinin bilincinde.

Bütün konuşmamız sırasında Hamdi soğukkanlılığını korudu. Ta ki hapisten çıkıp ilk defa bir yaşındaki torununu gördüğünde ne hissettiğini sormamıza kadar.

Erdoğan’a karşı yazı yazan gazetecilere ne oluyor?

Benim gibi ona karşı çıkan köşe yazarlarına çok kızgın. Gazete sahiplerine diyor ki siz onların patronusunuz maaşlarını veriyorsunuz bana onların serbestçe yazdıklarını söylemeyin. Onlara siz ne yazmaları gerektiğini söylüyorsunuz.

O zaman Türkiye’de basın hürriyeti yok

Tabi kesinlikle yok

Türkiye’de bir milyon kişinin telefonu dinleniyor. Artık kimse telefonda rahat konuşmaya cesaret edemiyor.

Bunu tahmin mi ediyorsunuz? Hayır delillerle biliyoruz. Yalanlamıyorlar bile.

İsrail bütün bunları endişeyle takip ediyor. Geçenlerde Dışişleri Bakanlığı Türkiye’nin İsraile karşı tutumunun arttığı üzerine yeni bir rapor yayınladı.

Fakat herkes böyle düşünmüyor. Erdoğan’nın göründüğü gibi olmadığı ve İsrail için kötü olmadığını söyleyenler bile var.

Antisemit olduğunu düşünmüyorum. Bugünkü İsrail hükümetinin politikasına karşı ve dolayısıyla İsraile karşı. Başbakan olduğu dönemde İsrail’in yüzünü barışa döndüğü zaman Türkiye ile ilişkilerimiz daha iyi oldu, ve barış süreci durunca ilişkikerde gerileme oldu.

Bir şeyin altını çizmek lazım. Türkiye’de yaşayan İsrailliler başbakanın bu tutumuna rağmen halktan gördükleri dostluktan memnun. Biz de herkes ve de başbakanın partisinin mensupları tarafından dostça karşılandık. Onların söyledikleri Türkiye İsrail ilişkileri herhangi bir başbakan veya politik durumdan etkileyenmiyecek kadar kuvvetli.

Türk halkı hiçbir zaman İsraillilere veya İsrail’e karşı değildir.

Türkiye nereye gidiyor? Bu soruya cevap vermek zor. Erdoğan hem İslam dğnyasının lideri olmak istiyor ama diğer yandan batının verebileceklerinden de vazgeçmeye niyetli değil.

Tek birşey kesin. Eğer ordu Anayasayı koruma gerekçesiyle Erdoğanı iktidardan indirebilirse Türkiye’de İslam’ın gücü ve dolayısıyla İsrail’e olan mesafesi artacaktır.